Göğsüm ağrıyor. Acaba kalp krizi mi geçiriyorum? Son zamanlarda merdiven çıkmakta zorlanıyorum. Kalp ile ilgili bir sorunum olabilir mi? Bu nefes darlığı beni iyice yormaya başladı. Kalbim de zorlanıyor mu? Bu sorular kalp hastalıkları ile ilgili endişe duyan özellikle belli bir yaş üzeri birçok bireyin yaşamında kendi kendine sorduğu sorular arasında yer alıyor.
Peki her göğüs ağrısı kalp krizi belirtisi midir? Kalp krizi dediğimiz hangi faktörlere bağlı ortaya çıkar? Beslenme ile ilişkisi var mıdır? Gelin bu soruların cevaplarını hep beraber inceleyim.
Kalp krizini nedir? Tanımlamakla başlayalım.
Kalp kasının yeterli miktarda beslenememesi sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Kalp kası kendisine kan taşıyan damarlar ile yeterince kanlanamaz ve özellikle oksijen ihtiyacı karşılanamazsa beslenmesi bozulmakta ve kasılma işlevini uygun şekilde yerine getirememektedir. Kalp krizi söz konusu olduğunda buna sebep olan en temel faktör kalp damarımızda meydana gelen atherosklerotik plak adı verilen oluşumlardır.Bu plaklar damar duvarında farklı nedenlerle oluşmaya başlar, zaman içinde artar ve damar çapında daralma meydana getirerek normal kan akımının bozulmasına sebep olur. Vücut belirli bir düzeye kadar bu bozulmayı tolere eder fakat yüksek oranlardaki daralmalar ya da tam tıkanıklık durumunda kalp krizi meydana gelir. Damar tıkanıklığı kişinin efor isteyen hareketlerini kısıtlamak suretiyle yaşam kalitesini etkileyen ve kalp krizi ile sonuçlandığında hayatı üst düzey tehdit eden bir durumdur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça sık görülen kalp hastalıkları arasında yer alır ve yine tüm dünyada olduğu gibi insan ölüm sebeplerinde 1. sırada yer almaktadır.
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?
Göğüste sıkışma, baskı hissi ve ağrı
Karın üst bölgesinde başlayan, göğse, sol kola, sırt, boyun ve çeneye yayılan ağrı
Yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi ve terleme
Mide yanması, bulantı ve kusma
Kalp Krizi ve Göğüs Ağrısı Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?
Göğüs ağrısı
o Kısa sürelidir, 15-20 dakikayı geçmez.
o Dinlenmekle ağrı geçer.
o Bulantı kusma eşlik etmez.
o Egzersiz ve soğuk ağrıyı arttırmaktadır.
o Kalp krizi ile sonuçlanmamaktadır.
Kalp Krizi
o Süre olarak yarım saati geçmektedir.
o Dinlenmekle ağrı geçmez.
o Bulantı kusma ve soğuk terleme eşlik eder.
Peki Kalp Krizinde Risk Faktörleri Nelerdir?
Bu faktörleri önlenebilir ve önlenemez risk faktörleri olarak ayırabiliriz. Kalp krizini tanımlarken atherosklerotik plaklardan bahsetmiştim. Sigara, hipertansiyon, diyabet, total kolesterolün yüksek olması (200mg/dl den fazla olması) plakların oluşmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda hareketsiz yaşam, obezite, stres, depresyonda önlenebilir risk faktörleri arasında yer almaktadır. Önlenemeyen risk faktörleri ise yaş, cinsiyet ve aile öyküsü olarak belirtilmektedir.
Cinsiyetin kalp krizi ile ilişkisi konusunda çokça soru gelmekte. Bir de buna göz atalım. Normal koşullarda kalp krizi erkeklerde daha fazla görülmektedir ve 45 yaş üzerinde erkeklerde sıklığı artmaktadır. Kadınlarda ise kardiyovasküler sistem östrojen hormonu sayesinde koruma altındadır. Bu sebeple menapoz sonrası östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak 55 yaş ve üstü kadınlarda kardiyovasküler riskler artış göstermektedir.
KALBİ KORUMAYA YÖNELİK BESLENME ÖNERİLERİ
Doymuş yağ alım oranının azaltılması kolesterol kontrolünü sağlamak adına en önemli adımdır.
Sebze, meyve ve posa alımının da arttırılması gerekir.
Diyette tuz alımının azaltılması çok önemlidir. Fazla alınması kan basıncının artmasına sebep olacaktır.
Yemek ve salatalarda özellikle zeytin yağı ile bitkisel sıvılar kullanılabilir. Katı margarin, iç yağı diyette kullanılmamalıdır.
Pişirme yöntemleri de önemlidir, kızartma yönteminden kaçınılması gerekmektedir. Fırında, ızgara şeklinde pişirme yöntemleri kullanılabilir.
Son olarak egzersizin öneminde de bahsetmek istiyorum. Düzenli olarak egzersiz yaptığımız taktirde kan basıncı ve vücuttaki yağ oranını azalmaktadır.
Bu yazımda sizlere aktaracaklarım bu kadardı, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle..
Stj.Dyt.Ayşe Naz Turan